Türkiye Aile Hekimliği Dergisi

Banner
  • Ana Sayfa
  • Genel Bilgiler
  • Yazarlara Bilgi
  • Erken Baskı
  • Dergi Arşivi
  • Makale Gönderimi
  • English
Cilt.22 Sayı.2 · Nisan - Haziran 2018
Sayfa: 58-65 Araştırma 5.328x okundu
Önceki MakaleSonraki Makale

Poliklinik başvurularında obezite ve depresyon ilişkisinin incelenmesi

Paylaş :
Online Yayın Tarihi: 15 Haziran 2018 · Kabul Tarihi: 28 Şubat 2018 · Geliş Tarihi: 7 Mart 2017
Doi: 10.15511/tahd.18.00258
Alıntı Kodu: Türkiye Aile Hekimliği Dergisi 2018;22(2):58-65
Yazarlar: Hülya Çakmur 1 · Ümit Baran Güneş 2
1 Kültür Aile Sağlığı Merkezi, Aile Hekimliği Uzmanı, Halk Sağlığı Doktoru (PhD), Alsancak, İzmir
2 Tekman Devlet Hastanesi, Uzm.Dr., Erzurum
Anahtar Sözcükler: biyo-elektrik impedans analizi · demografi · depresyon · Obezite · şişmanlık
Özet
Tam Metin
Referanslar
PDF - Poliklinik başvurularında obezite ve depresyon ilişkisinin incelenmesi
Print

Amaç: Obezite ve depresyon, tüm dünyada ve ülkemizde, sıklığı giderek artan önemli bir sağlık sorunudur. Bu çalışmanın amacı; obez ve obez olmayan katılımcılarda obezite ve depresyon arasında ilişki olup olmadığını incelemektir.

Yöntem: Bu çalışmaya 18 – 65 yaş grubunda, 92 obez ve 107 obez olmayan toplam 199 birey alınmıştır. Yaş grupları, ortalamaya göre sınıflandırılarak incelenmiştir. Beden bileşimi ölçümleri, Biyo-elektriksel İmpedans analizi ile yapılmıştır. Obezite, Dünya Sağlık Örgütü tanımlanmasına göre; Beden Kütle İndeksi ≥30 olarak sınıflandırılmıştır. Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği kullanılarak her iki grupta depresyon durumu incelenmiştir. Depresyon, tüm katılımcıların ölçek puan ortalamasının yer aldığı gruba göre derecelendirilmiştir.

Bulgular: Her iki grupta toplam 118 olguda “hafif depresyon” saptanmıştır (%59,3). Obez olgularda kadınlarda depresyon riski 3,1 kat (OR=3.111, GA:1.262-7.667) yüksek ve fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Obez olmayan olgularda depresyon riski kadınlarda 2,4 kat (OR=2.449, %95 GA=0.939-4.387) yüksek bulunmuş, ancak güven aralığının “1” değerini içerdiği ve farkın istatistiksel anlamlılık değerine yakın olduğu görülmüştür. Tüm katılımcılarda, depresyon riski kadınlarda 2,7 kat (OR=2.680, GA: 1.246-5.938) yüksek bulunmuş ve farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür. Obez olgularda depresyon riskinin obez olmayan olgulara göre 2,9 kat (OR=2.453, GA:1.363-6.713) yüksek olduğu ve farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır.

Sonuç: Bu çalışmada, obez ve kadın katılımcılarda depresyon riski, obez olmayanlara ve erkeklere göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur.

Tam Metin

Giriş

Obezite; harcanandan fazla kalori alımı nedeniyle oluşan, bedende yağ dokusu artışı ile karakterize, organik bozukluklara zemin hazırlayarak yaşam kalitesini düşüren, önemli ve önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur.(1-3) Türkiye’de obezite sıklığı %32 olarak bildirilmiştir.(3) Ülkemizde erişkin toplumun 2/3’ünün kilolu ya da obez olduğu, erkeklerde kilo fazlalığının, kadınlarda ise obezitenin daha yaygın olduğu gösterilmiştir.(3) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2016 yılında, dünya nüfusunun yarıdan fazlasının obez ya da fazla kilolu olduğunu, obezitenin bulaşıcı hastalıklar ve açlığın yol açtığı hastalıklardan daha fazla ölüme neden olduğunu ve beş yaş altı 42 milyon çocuğun fazla kilo ya da obezite sorunu yaşadığını bildirmiştir.(2)

Bireyin düşünce, duygu ve davranışlarını olumsuz etkileyen, derin üzüntülü bir duygu durum bozukluğu olarak tanımlanan depresyon da diğer bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirilmekte ve sıklığı giderek artmaktadır.(4,5) Dünyada her yaş grubunda 350 milyon insanın depresyondan etkilendiği bildirilmiştir.(5)

Depresyon ve obezite prevalansının giderek artması, her iki durumun da sistemik hastalık riskini artırması nedeniyle önemlidir.(2,5,6) Obezite ve depresyonun önlenebilir ve yönetilebilir oluşları, temel sağlık hizmetlerinde, sağlığı koruyup geliştiren, böylece sağlık giderlerini de azaltan politikalar oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır.(7) Depresyon ve obezite etiyolojisinde moleküler, genetik, hormonal, immünolojik ve çevresel bir çok etken araştırılmaktadır.(1,2,4,5,8) Son yıllarda obezite ve depresyonun birbirleri arasında nedensel bir ilişki olup olmadığını inceleyen çok sayıda araştırma bildirilmiştir.(6,9-12)

Yapılan çalışmalarda, depresyonun obezite ya da obezitenin depresyon riskini artırdığı gibi farklı sonuçlar bildirilmesine karşın, çoğunlukla depresyon ve obezite arasında karşılıklı bir etkileşim olduğu gösterilmiştir.(13-16) Bu çalışmanın amacı; sistematik olarak oluşturulmamış, rastgele poliklinik başvurularında obezite ve depresyon arasında ilişki olup olmadığını incelemektir. Bu amaçla obez ve obez olmayan katılımcılarda depresyon durumu yaşa ve cinsiyete göre incelenmiştir.

Gereç ve Yöntem

Araştırma; olgu (obez) ve kontrol (obez olmayan) serisini tanımlayan bir çalışmadır. Bu çalışma, 18-65 yaş grubu erişkinlerde, Kasım 2013 – Şubat 2014 tarihleri arasında, Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Aile Hekimliği – Obezite Polikliniği’nde yapılmıştır. Kafkas Üniversitesi Etik Kurul Komitesi çalışmayı onaylamıştır (protokol no: 80576354-050-99/25). Çalışmanın adı, amacı ve içeriği açıklanarak, katılımcılardan sözlü olarak aydınlatılmış onam alınmıştır. Araştırmaya yaşa ve cinsiyete göre eşleştirilmiş olan 92 obez ve 107 obez olmayan toplam 199 birey dahil edilmiştir. Obezi-tenin değerlendirilmesi amacıyla, Biyo-Elektrik İmpedans (BEİ) ölçümleri, poliklinik ortamında yapılmıştır.(17) Depresyon riskinin değerlendirilmesi için Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HDDÖ) kullanılmıştır.(18) HDDÖ, klinisyen tarafından değerlendirilmesi gerektiği için doğrudan araştırmacılar tarafından, katılımcılarla yüz-yüze görüşülerek uygulanmıştır.

Dışlama Ölçütleri

Tedavi altında olan diyabetik olgular, belirgin bilişsel bozukluğu olan olgular, depresyon tanısı nedeniyle izlenen ve antidepresif ilaç kullanan olgular çalışma dışında bırakılmıştır. İleri yaşta depresyon ve obezitenin birbirinden çok, yaş değişkeninden etkilendiği gösterildiği için bu çalışmaya 65 yaş üzeri olgular alınmamıştır.(19)

Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği

Depresyon durumunu incelemek ve derecelendirmek amacıyla, geçerlilik – güvenilirlik analizleri yapılarak Türkçeye uyarlanmış olan, geniş kapsamlı depresyon ölçeği; “Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçekte; 0-7 puan: depresyon yok, 8-13 puan: hafif depresyon, 14-18 puan: orta düzeyde depresyon, 19-22 puan: ağır depresyon ve <23 puan: çok ağır depresyon olarak değerlendirilmektedir.(18)

Biyo-Elekriksel İmpedans Ölçümü

Biyo-Elektrik İmpedans analizi, onaylı ve kalibre edilmiş, aynı adlı, hastane içi beden analiz cihazı ile yapılmıştır (Jawon X-Scan Plus 2).(17) Biyo-Elektrik İmpedans (BEİ), elektrotlarına dokunularak, bu elektrotlar yoluyla, eş zamanlı tetrapolar ölçüm yapan bir alettir. Elektrotlar, el ve ayak bileği olarak yerleştirilmiştir. Ayak bileği elektrot özelliği kullanıldığında, sistem içinde 12 elektrot arasından ayak tabanı ve el elektrodu veya ayak bileği ve el elektrodu seçilmesi yoluyla ölçüm yapılır. Ölçümler; yağsız beden kütlesi, iskelet kas kütlesi, yumuşak doku kütlesi, toplam beden su miktarı, hücre içi su miktarı, hücre dışı su miktarı, fazla beden yağı, beden kütle indeksi, beden yağ yüzdesi, iç organ yağ yüzeyi, bel-kalça oranı, iç organ yağ kütlesi, cilt altı yağ kütlesi, karın bölgesi yağı, bazal metabolik oran, toplam enerji miktarı, iç direnç, fazla kilo hedef kontrolü, fazla yağ hedef kontrolü ve ödem parametrelerini içermektedir.

BEİ için boy sınırı 110-200 cm, kilo sınırı 10-150 kg. dır. Ölçüm için yaş aralığı 7 – 89 yaş olarak belirtilmiştir. BEİ analizleri her bireye sabah aç olarak, ayakkabı ve çoraplar olmaksızın ve ince giysiler içinde uygulanmıştır.(17)

Beden Kütle İndeksi

Beden Kütle İndeksi (BKİ), Dünya Sağlık Örgütü tarafından öngörülen obezite ölçütleri kullanılarak beş grupta sınıflandırılmıştır. DSÖ ölçütlerine göre BKİ; ≤18.5 zayıf, 18,5 – 24,9 normal kilo, 25 – 29,9 pre-obez, 30 – 34,9, birinci derece obez, ve ≥35 ikinci derece ya da ağır obez (morbid-ölümcül) olarak değerlendirilmektedir.(20) Çalışmada katılımcılar, ≥30 obez, ≤29 obez olmayan olarak gruplandırılmıştır.

Veri Analizi

Veri analizinde; tanımlayıcı analizler olarak sıklık, dağılım, ortalama ve standart sapma (SS) incelenmiştir. Kategorize edilen obez ve obez olmayan grupların karşılaştırılması için Ki-kare testi kullanılmıştır. Depresyon riskinin değerlendirilmesi için Odds ratio (göreli olasılıklar oranı) analizi kullanılmış, OR Güven Aralığı %95 olarak belirlenmiştir. İstatistiksel anlamlılık sınır değeri p<0.05 olarak seçilmiştir. Veri analizinde SPSS 20.0 (Kafkas Üniversitesi, IP no: 194.27.41.6) yazılım programı kullanılmıştır.

Bulgular

Toplam çalışma grubunun (n=199) yaş aralığı 18 – 62 (ort:33.37±12.80 SS), %50,8’i kadındır. Obez grupta 92, obez olmayan grupta 107 birey yer almıştır. HDDÖ puanlarına göre, her iki grupta, toplam 118 olguda “hafif depresyon” saptanmıştır (%59,3). Olguların %26,2’sinde depresyon görülmemiş, %14,5 olguda “orta düzeyde depresyon” saptanmıştır. Orta düzeyde depresyon ölçek puanı olan katılımcılar, danışmanlık için yönlendirilerek çalışma dışı bırakılmıştır.

Dışlama ölçütü olduğu için olgularda “ağır” ve “çok ağır” depresyon puanı görülmemiştir. Obez ve obez olmayan katılımcıların bir arada değerlendirildiği toplam çalışma grubunda, depresyon ölçek puan ortalamasının “hafif depresyon”(8-13) kategorisinde olduğu görülmüştür (puan aralığı 0-22; ort:9.10±5.08 SS). Bu nedenle karşılaştırma analizleri, puan ortalamasının yer aldığı “hafif depresyon” olguları ile yürütülmüştür (anlatım akışı için çalışmada ve tablolarda “hafif depresyon” olguları kısaca “depresyon” olarak sunulacaktır). Toplam çalışma grubunda saptanan depresyon olgularının (%59,3) %36,2’si kadın, %23,1’i erkek katılımcılardan oluşmuştur.

Cinsiyete göre incelendiğinde tüm katılımcılar içinde HDDÖ puanlarının kadınlarda, erkeklere göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 1). Analizlerde önce her iki grubun; yaş, cinsiyet ve depresyon dağılımları, kendi içinde incelenmiştir (Tablo 1-3).

Obez ve obez olmayan grupların Bio-Elektrik İmpedans segmentlerinin dağılım analizleri; minimum, maksimum, ortalama ve standart sapma olarak Tablo 4’te sunulmuştur. Bu değerler çalışma gruplarının homojen dağılımını göstermektedir.

Obez grubun yaş aralığı 18 – 61 (ort.34.57±11.60 SS), kadın katılımcı oranı % 52,2’dir. Bu grupta depresyon %69,6 oranında saptanmıştır (Tablo 1, 2). Kadınlarda depresyon ölçek puanlarının istatistiksel olarak anlamlı ölçüde yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 1). Yaş ortalaması temel alınarak iki grupta sınıflandırılan (≤35, ≥36) obez katılımcılarda, yaş grupları ve HDDÖ puanı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark izlenmemiştir (Tablo 3, 5). HDDÖ’nün minimum, maksimum, ortalama ve standart sapma değerleri; obez, obez olmayan ve toplam çalışma grubu için ayrıca sunulmuştur (Tablo 5-7).

Obez olmayan grubun yaş aralığı 18 – 62 (ort. 32.77±13.33 SS) olarak saptanmıştır. Bu grupta kadın katılımcı oranı % 49,5, depresyon %50,5 olarak saptanmıştır (Tablo 1, 2). Obez olmayan katılımcılarda da yaş gruplarına göre HDDÖ puanı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark izlenmemiştir (Tablo 3, 6).

Depresyon riskine göre gruplar incelendiğinde; hem obez hem obez olmayan olgularda cinsiyetin önemli bir risk unsuru olduğu, yaşın her iki grupta da depresyon için risk oluşturmadığı görülmüştür. Obez olgularda kadınlarda depresyon riski 3,1 kat (OR=3.111, %95 GA:1.262-7.667) yüksek bulunmuş ve farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (Tablo 5).

Obez olmayan olgularda depresyon riski kadınlarda 2,4 kat (OR=2.449, %95 GA=0.939-4.387) yüksek bulunmuştur. Ancak güven aralığı “1” değerini içerdiği için bu fark, istatistiksel olarak anlamlı değildir (Tablo 6).

Toplam çalışma grubunda depresyon riski incelendiğinde; obezite ve cinsiyetin depresyon için risk oluşturduğu, yaş faktörünün oluşturmadığı görülmüştür. Toplam grupta obez olgularda depresyon riskinin obez olmayan olgulara göre 2,9 kat (OR=2.453, GA:1.363-6.713) yüksek olduğu ve farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır. Tüm katılımcılar değerlendirildiğinde; depresyon riski kadınlarda 2,7 kat (OR=2.680, GA: 1.246-5.938) yüksek bulunmuş ve farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (Tablo 7).

Tartışma

Bu çalışmada, obez ve kadın olgularda depresyon riski, obez olmayanlara ve erkeklere göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur. Çalışmanın bulguları, obezite ve kadın cinsiyetin hafif depresyon için risk oluşturduğunu göstermiştir. Ancak obez olmayan olgularda da kadınlarda depresyon riskinin anlamlılık sınır değere yakın ölçüde yüksek oluşu, bu çalışmada kadın cinsiyetinin depresyon için obez olmaktan daha yüksek risk taşıdığını göstermiştir. Çalışmanın kısıtlılığı, çalışma gruplarının yalnız yaş ve cinsiyet değişkenlerine göre incelenmiş olmasıdır. Bu inceleme sonucunda depresyon açısından sadece cinsiyet bir risk olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak kadınlar normal dağılmış popülasyon içinde de depresyon açısından daha yüksek risk taşıdıkları için obezitenin yarattığı farkı gösterebilmek mümkün olamamıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlar, hem obezite, hem de depresyon için çok sayıda değişkenin incelenmesi gerektiğini göstermiştir.

Obez bireylerin, obez olmayanlara göre daha yüksek oranda depresyon ve anksiyete bozukluğu yaşadıkları, depresyon ve obezite arasında güçlü bir ilişki olduğu çok sayıda araştırmada gösterilmiştir.(13,21-25) Ancak depresyonun kilo kaybına neden olduğu, obezite ile değil, fazla kilolu oluş ile depresyon arasında ilişki olduğu da bildirilmiştir.(26) Depresyonun yeme bozuklukları ile bir arada olduğu ve depresyona, çok yeme ya da hiç yememenin eşlik ettiği bilinmektedir.(27)

Depresyon gelişiminde obezitenin rolü mü olduğu yoksa obezitenin oluşmuş olan depresyonun kronikleşmesine mi neden olduğu anlamak için prospektif izlem çalışmaları yapılması gereklidir. Altı yıldan uzun süren bir araştırmada, depresyonun kronikleşmesi ve obezite arasında ilişki gösterilememiş, yazarlar; obezitenin, depresyon gelişimi riskini “hafif” olarak artırdığını bildirmişlerdir.(10) Ülkemizde, obez ve normal kilolu bireylerin psikiyatrik değerlendirilmesine ilişkin az sayıda çalışma bulunmaktadır. Ancak yakın geçmişte yayınlanan bir araştırmada, depresyonun şiddetiyle, duygusal nedenlere bağlı yeme davranışı arasında pozitif korelasyon olduğu gösterilmiştir.(28)

Her yaşta ve cinste görülebilmesine karşın, depresyon ve obezitenin kadın cinsiyeti daha çok etkilediği yapılan araştırmalarda bildirilmiştir.(29,30) Yalnız kadınlarda yapılan yedi yıl süreli prospektif bir kohort izlem çalışmasında, araştırmacılar; obez ya da düşük kilolu olanlarda gelecekte depresyon gelişme olasılığının anlamlı ölçüde yüksek olduğunu, ancak fazla kilolu olma ile depresyon arasında bir ilişki olmadığını bildirilmişlerdir.(31) Genç ve orta yaş grubunun incelendiği çalışmamızda, yaş grupları ile obezite ve depresyon arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki görülmemiştir. Yan tutmaya göre düzeltilmiş olan bir meatanaliz çalışmasında yazarlar, genç ve orta yaş kadınlarda depresyonun obeziteye daha çok neden olduğunu, fazla kilolu olma durumu ile depresyon arasında ilişki olmadığını ve her iki cinste depresyon ve obezite arasında karşılıklı risk olduğunu bildirmişlerdir.(13)

Bildirilen çalışmalarda; hangisi diğerinin riskini artırırsa artırsın, depresyon ve obezitenin, çoğu olguda bir arada oldukları görülmektedir.(32)

Depresyon ve obezitenin bir arada oluşlarının tedaviyi de olumsuz etkilediği bildirilmiştir. Kohort tipi bir araştırmada; depresyon tanısı almış bireylerde obezitenin, antidepresan tedavi yanıtını düşürdüğü gösterilmiştir.(33)

Obezite ve depresyon prevalansı gelişmekte olan ülkelerde dahil, tüm dünyada artmaktadır.(2,5) Depresyon ve obezite, sistemik hastalıklara yol açarak, yaşam süresi ve kalitesini düşürmekte ve sağlık hizmetlerine önemli bir yük oluşturmaktadır.(2,5,6) Bu durumun farkında olmak, birinci basamakta koruyucu önlemler geliştirmeyi sağlaması yönünden önemlidir. Fizik aktivite azlığı, beslenme ve çevresel etmenlerin obezite etiyolojisinde yer aldığı bilinmekteyken; ayrıca depresyon etiyolojisinde de rol oynadıkları bildirilmiştir.(4,34)

Tüm bu etmenlerin yönetilebilir oluşları, obezite ve depresyonun önlenebilir olduğunu düşündürmektedir. Obezite ve depresyon etiyolojisinde yer alan hormonal, moleküler ve hatta genetik unsurların düzenlenmesi yoluyla bu durumlarla baş etme çabaları da sürmektedir.(8,9)

Ancak her iki sorunun da ortak çözümü olarak; farkındalık eğitimiyle yaşam biçimi düzenlemeleri ve fizik aktivitenin artırılması, sürdürülebilir koruyucu sağlık hizmeti sağlamanın ve sağlığı geliştirmenin en ucuz-kolay-etkin-doğrudan yolu ola-ak görünmektedir.

Sonuç

Bu çalışmanın; obez bireylerin depresyon riski açısından da değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekeceği düşünülmektedir.

Referanslar

  1. Garaulet M, Ordovás JM, Madrid JA: The chronobiology, etiology and pathophysiology of obesity. Int J Obes 2010;34:1667-83.
  2. WHO, Global Strategy on Diet, Physical Activity and Health Solarex.http://www.who.int/features/factfiles/obesity/en/ adresinden 12/12/2016 tarihinde indirilmiştir.
  3. Satman İ, TURDEP Group: D Care 2002;25:1551-6 http://www.turkendokrin.org/files/file/TURDEP_II_2011.pdf/ adresinden 08/12/
    2016 tarihinde indirilmiştir.
  4. aveanu RV, Nemeroff CB. Etiology of depression: genetic and environmental factors. Psychiatr Clin North Am 2012;35(1):51-71.
  5. World Health Organization. Depression: a global public health concem. http://www.who.int/mental_health/management/depression/who_paper_depression_wfmh_2012.pdf/ adresinden 11/12/2016 tarihinde indirilmiştir.
  6. Luppino FS, de Wit LM, Bouvy PF, Stijnen T, Zitman FG: Over-weight, obesity, and depression: a systematic review and meta-analysis of longitudinal studies. Arch Gen Psychiatry 2010;67:220-29.
  7. Baughman K, Logue E, Sutton K, Capers C, Jarjoura D, Smucker W. Biopsychosocial characteristics of overweight and obese primary care patients: do psychosocial and behavior factors mediate sociodemographic effects? Prev Med 2003;37(2):129-37.
  8. Gesta S, Tseng YH, Kahn CR. Developmental origin of fat: tracking obesity to its source Cell 2007;131:242-56.
  9. Onyike CU, Crum RM, Lee HB, Eaton WW. Is obesity associated with major depression? Results from the third national health and nutrition examination survey. Am J Epidemiol 2003;158:1139-47.
  10. Gibson-Smith D, Bot M, Paans NP, Visser M, Brouwer I, Penninx BW. The role of obesity measures in the development and persistence of major depressive disorder. J Affect Disord 2016;1(198):222-39.
  11. Weinberger NA, Kersting A, Riedel-Heller SG. Body Dissatisfaction in Individuals with Obesity Compared to Normal-Weight Indivi-duals: A Systematic Review. Obes Facts 2016;9(6):424-41.
  12. Lang UE, Beglinger C, Schweinfurth N, Walter M, Borgwardt S. Nutritional aspects of depression. Cell Physiol Biochem 2015;37(3):1029-43.
  13. Mannan M, Mamun A, Doi S. Is there a bi-directional relationship between depression and obesity among adult men and women? Systematic review and bias-adjusted meta analysis. Asian J Psychiatr 2016;21:51-66.
  14. Hooker SA, MacGregor KL, Funderburk JS, Maisto SA. Body mass index and depressive symptoms in primary care settings: examining the moderating roles of smoking status, alcohol consumption and vigorous exercise. Clin Obes 2014;4(1):21-9.
  15. Porter Starr K, Fischer JG, Johnson MA. Eating behaviors, mental health, and food intake are associated with obesity in older congregate meal participants. J Nutr Gerontol Geriatr 2014;33(4):340-56.
  16. Coryell WH, Butcher BD, Burns TL, Dindo LN, Schlechte JA, Calarge CA. Fat distribution and major depressive disorder in late adolescence. J Clin Psychiatry 2016;77(1):84-9.
  17. Metcalf B, Rabkin RA, Rabkin JM, Metcalf LJ, Lehman- LB. Weight loss composition: the effects of exercise following obesity surgery as measured by bioelectrical impedance analysis. Obes Surg 2005;15(2):183-6.
  18. Akdemir A, Örsel S, Dağ İ, İşcan N, Özbay H. Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HDDÖ)’nin geçerliği, güvenirliği ve klinikte kullanımı. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji Dergisi 1996;4: 251-9.
  19. Pratt LA, Brody DJ. Depression and obesity in the U.S. adult household population, 2005-2010. NCHS Data Brief 2014;167:1-8.
  20. WHO. Technical Report Series 854. Physical Status: The use and interpretation of anthropometry. Geneva 1995, pp 312-17. http://www.euro.who int/_data/assets/pdf_fi-le/0010/ 74746/E90711.pdf/ adresinden 11/12/2016 tarihinde indirilmiştir.
  21. Brdaric D, Jovanovic V, Gavrilov Jerkovic V. The relatıonshıp between body mass index and subjectıve well-beıng – the moderatıng role of body dıssatısfactıon. Med Pregl 2015;68(9-10):316-23.
  22. Jackson SE, Beeken RJ, Wardle J. Obesity, perceived weight discrimination, and psychological well-being in older adults in England. Obesity (Silver Spring) 2015;23(5):1105-11.
  23. Robertson S, Davies M, Winefield H. Why weight for happiness? Correlates of BMI and SWB in Australia. Obes Res Clin Pract 2015;9(6):609-12.
  24. Florez KR, Dubowitz T, Ghosh-Dastidar MB, Beckman R, Collins RL. Associations between depressive symptomatology, diet, and body mass index among participants in the supplemental nutrition assistance program. J Acad Nutr Diet 2015;115(7):1102-8.
  25. Magallares A, Benito de Valle P, Irles JA, Bolaños-Ríos P, Jáuregui-Lobera I. Psychological well-being in a sample of obese patients compared with a control group. Nutr Hosp 2014;30(1):32-6.
  26. Kim J, Noh JW, Park J. Body mass index and depressive symptoms in older adults: a cross-lagged panel analysis. PLoS One 2014;9(12):e114891.
  27. Koball AM, Clark MM, Collazo-Clavell M, Kellogg T, Ames G, Ebbert J, Grothe KB. The relationship among food addiction, negative mood, and eating-disordered behaviors in patients seeking to have bariatric surgery. Surg Obes Relat Dis 2016;12(1):165-70.
  28. Sevinçer GM, Konuk N, İpekçioğlu D, Crosby RD, Cao L. Association between depression and eating behaviors among bariatric surgery candidates in a Turkish sample. Eat Weight Disord 2017;22(1):117-23.
  29. Anzman-Frasca S, Economos CD, Tovar A, et all. Depressive Symptoms and Weight Status Among Women Recently Immigrating to the US. Matern Child Health J 2016;20(8):1578-85.
  30. Weinberger NA, Kersting A, Riedel-Heller SG. Body Dissatisfaction in Individuals with Obesity Compared to Normal-Weight Individuals: A Systematic Review and Meta-Analysis. Obes Facts 2016;9(6):424-41.
  31. Martin-Rodriguez E, Guillen-Grima F, Aubá E, Martí A. Relationship between body mass index and depression in women: A 7-year prospective cohort study. The APNA study. Eur Psychiatry 2016;32:55-60.
  32. Capuron L, Lasselin J, Castanon N. Role of Adiposity-Driven Inflammation in Depressive Morbidity. Neuropsychopharmacology 2017;42(1):115-28.
  33. Woo YS, Seo HJ, McIntyre RS, Bahk WM. Obesity and Its Potential Effects on Antidepressant Treatment Outcomes in Patients with Depressive Disorders: A Literature Review. Int J Mol Sci 2016;12;17(1). pii: E80.
  34. Staiano AE, Marker AM, Martin CK, Katzmarzyk PT. Physical activity, mental health, and weight gain in a longitudinal observational cohort of nonobese young adults. Obesity (Silver Spring) 2016;24(9):1969-75.
İlişkili Makaleler
Öğrencilerde İntihar Nedenli İlaç Zehirlenmelerinin Özellikleri
Obezite hirsutizmli kadınlarda hirsutizmin şiddetini artırır
Ailesel Faktörler Depresyonda Ne Kadar Etkili?
Bedensel belirtilerin klinik değerlendiriminde önemli bir ayrıntı: Psikobiyolojik ve psikososyal faktörler
  • Facebook

    1,274 Beğeni

  • Twitter

    455 Takipçi

Kapak Picture

Görüşlerinizi Paylaşın!

Türkiye Aile Hekimliği Dergisi görüş ve katkılarınızı bekliyor... Bize Yazın
Open Access
Türkiye Aile Hekimliği Dergisi bilimsel içeriğe evrensel açık erişimi destekliyor....
Banner Image
Aile Hekimliği Logo

e-ISSN: 1308-531X
Baş Editör
Prof. Dr. Esra Saatçi


Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) yayın organıdır. Medikal Akademi tarafından yayımlanmaktadır. Telif © 2014, TAHUD.

Copyright Logo

Türkiye Aile Hekimliği Dergisi'nin çevrimiçi (online) sürümünde yayımlanan akademik içeriğin kullanım hakları, ilgili içerikte tersi belirtilmediği sürece Medikal Akademi ve TAHUD tarafından Creative Commons Attribution-NoCommercial-NoDerivs 3.0 Unported (CC BY-NC-ND3.0) lisansı aracılığıyla bedelsiz sunulmaktadır.

© Copyright 2021 - Türkiye Aile Hekimliği Dergisi - Tasarım ve Uygulama KarmaVA & Medikal Akademi
  • Follow us on Twitter
  • Join our Facebook Group
  • Subscribe to our RSS Feed